27 Aralık 2018 Perşembe

Konu 5 - Bisiklet

Ülkemizde çok fazla tercih edilmese de yurtdışında çok tercih edilen bir spor türüdür. Birçok ülkede insanlar işlerine yada markete bile bisikletle gitmeyi tercih eder. Bu durumda hem sağlıklı kalırlar hem de ülkemizdeki gibi trafik sorunu olmaz. Tabii yurtdışında genellikle bisiklet yolu da bulunur ve bu spor için bu özel yollar kullanılır. Sağlık açısından da bu spor oldukça yararlıdır.

  1. Depresyonu engeller. İnsanları kötü ruh halinden kurtarır ve ferah bir nefes almalarına yardım eder.
  2. Kan basıncını azaltır.
  3. Kalp dostudur, kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar.
  4. Zayıflamaya ve kilo vermeye karşı oldukça yardımcıdır. Sağlıklı bir şekilde kilo vermeye yardım eder.
  5. Tüm vücudu çalıştırır. Tüm vücudun çalışması için iyi bir yöntemdir.
  6. Kalça, bacak ve karın kaslarını çalıştırır. Bu yüzden bu bölgelerdeki kiloların verilmesini ve yağların yakılmasını sağlar.
  7. Güzel bir vücuda sahip olmaya yardım eder.
  8. Enerji verir.
  9. Uykusuzluk sorunu mu çekiyorsunuz? Uykusuzluk birçok kişinin ortak derdidir. Bu spor uykusuzluğu da engeller. Rahat bir uykuya yardım eder.
  10. Gerginlik ve sinirin geçmesine yardım eder.
  11. Aynı zamanda temiz havada bisiklet sürmek kişiyi rahatlatır, rahat bir nefes aldırır.
  12. Stresi yok eder.
  13. Bisiklet sürerek saatte 300 kalori yakmak mümkündür.
  14. Yaralı eklemlerin tedavisi için de etkili bir yoldur.
  15. Yüksek tansiyon yani hipertansiyona yakalanma riskini azaltır.
  16. Ayrıca şeker hastalığına yakalanma riskini azaltıcı etkisi de vardır.
  17. Dolaşım sistemine fayda sağlar.
  18. Felce yakalanma riskini azaltır.
  19. Temiz hava sayesince akciğerlere de fayda sağlar.
    bisiklet sürmek
    .
  20. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu sayede hastalıklara yakalanma riskini azaltır.
  21. Kişilerin kendine olan özgüvenini arttırır.
  22. Metabolizmayı hızlandırır.
  23. Tüm bu faydalarının yanında çevre için de bir faydası vardır. Taşıma araçları gibi benzinle çalışmadığı için çevre kirliliğini de önlemeye yardım eder.
İşte tüm bu faydaları için siz de işinize, market yada yakın yerlere bisiklet kullanarak gidebilirsiniz. Bu sayede hem sağlığınıza katkıda bulunursunuz, hem de çevreyi ve doğayı korumuş olursunuz. Ayrıca çocuklarınıza da bu alışkanlığı edinmeleri için yardım edebilirsiniz. Bisiklet sürmeye küçük yaşlarda alışırlarsa, büyüyünce de bu alışkanlıklarına devam edebilirler.

Konu 4 - Meyve Suyu

Bilim adamları son yaptıkları araştırmalarda hazır paket halinde satılan meyve sularında bol katkı maddesi, früktoz ve kimyasallar olduğunu açıkladı. Früktoz, kan şekerini çok hızlı yükselten ve pankreası, böbrekleri yoran bir madde. Bu madde ile çeşitli kimyasalların birleşmesi meyvemsi bir tat yaratırken, kanser başta pek çok hastalığa karşı bizi savunmasız bırakıyor.
Avustralya’da yaklaşık 2.200 kişinin yemek yeme alışkanlıkları incelediğinde ortaya daha farklı bir sonuç çıkıyor. Elma, lahana ve brokoli suyunu taze sıkıp içenlerde  tümör gelişimi yavaşlarken, hazır meyve suyu içenlerde tümör oluşumu hızlanıyor. Buna göre günde 3 bardaktan fazla meyve suyu tüketenler, bağırsak, rektum ve mide kanserine yakalanmakta daha fazla risk taşıyorlar. Hazır meyve sularında bulunan yüksek früktoz ve glikoz, normal şekerden  çok yüksek değerdedir. Şeker, tümörlerin oluşumunu ve büyümesini sağlamaktadır. Ayrıca kullanılan aroma ve kimyasallar nedeni ile C vitamini, lif ve antioksidanlar tamamen kaybolmaktadır.


Konu 3 - Sigara

Sigara bağımlılık yapıcı bir madde olması ve serbest satılabilmesi nedeniyle günümüzde insan sağlığını tehdit eden en önemli faktörlerden biridir. Yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir sorundur da.
Sigara içinde en tehlikelileri arsenik (fare zehiri), benzin, kadmiyum (akü metali), hidrojen siyanid (gaz odaları zehiri), toluen (tiner), amonyak ve propilen glikol olmak üzere 4000’in üzerinde kanserojen ve toksik madde bulunmaktadır. Sonuç olarak ciğerlerimizde katran (asfalt) oluşmaktadır.
Sigara bağımlılığının 2 yönü vardır. Fiziksel ve psikolojik bağımlılık. Fiziksel bağımlılığı yapan sigaradaki nikotindir. Psikolojik bağımlılık ise kişiye göre değişir. Kendine güvensiz, sorunlardan kaçan kişiler psikolojik bağımlılığa daha eğilimlidir. Sigaranın içindeki yabancı maddeler dokularda irritasyon ve hasar oluşturur. Buna karşı savunma amacıyla kandan çekilen hücreler iltihap alanına toplanır.
Damarların zamanla daralması ile tüm dokulara gelen kan ve oksijen miktarı azalır. Dokunun beslenememesi sonucunda zamanla hasar gelişir. Aslında en dramatik sonuçlarından biri, içindeki kanserojenlerin en yoğun ve uzun etki ettikleri organlar başta olmak üzere tüm kanserlerin oluşma riskini yükseltmesidir.
Ayrıca, sigara diğer uyuşturuculara bir basamak olmaktadır. Sigara kullanan gençlerin büyük bir kısmı alkol kullanmaya da başlamaktadırlar. Sigara içmeyen gençlere göre sekiz kat daha fazla uyuşturucu kullanma riski taşımaktadırlar. Sigara içen gençlerde davranış bozukluğu da görülmektedir, bunlar; kavgacılık, belli bir çeteye girme ya da dikkatsiz ve tedbirsiz cinsel ilişkiler olarak ortaya çıkmaktadır. Sigaraya alışan gençler, başka bir uyuşturucu kullanmasa bile, sigara bağımlısı yetişkinler haline gelmekte ve sağlıklarını tehdit eden kimyasal maddelere bir ömür boyu maruz kalmaktadırlar.
Sigaranın hayatımızda ve vücudumuzda yaptığı olumsuz etkileri sıralayacak olursak, bulunduğunuz ortamlarda kötü ve ağır koku olması, cilt karalığı ve yaşlı gösterme belirtileri, dişlerde kirli ve pis görünüm ve dişeti hastalıkları, ağız ve yutakta tat alma eksikliği, ağız, yutak, gırtlak, nefes borusu, akciğer, mide , yemek borusu, pankreas, rahim, mesane kanseri riskinde artma, kalp ve damarların görmüş olduğu zarar ve tahribattan dolayı kalp krizi, damar tıkanıklığı, tansiyon yükselmesi, beyinde felç, ileri yaşta bunama (Alzheimer), gözlerde katarakt ve ileri yaşta körlük, koku almada azalma, kronik bronşit ve amfizem gibi tıkayıcı akciğer hastalıkları, mide ve yemek borusunda kanama, ülser, iktidarsızlık, ereksiyonda azalma, döllenme yetersizliği, kalıtımsal bozukluklar, ellerde, parmaklarda sararma, tırnaklarda zayıflama, kemik erimesi kılcal damarlarda, el ve ayaklardan başlayarak, kol ve bacaklara kadar tıkanıp bu organların kesilmesine (Burger hastalığı) kadar varan hastalıklar oluşumu olarak sayılabilir. Ayrıca yorgunluk, uykusuzluk, ruhsal gerilim, stres, performans düşüklüğü, reflekslerde azalma oluşur.
Sigara dumanı pasif içiciler için de aktif içiciler kadar zararlıdır. Pasif içiciler, sigara içen kişilerin yanında durarak 3.700 çeşit kimyasal gazdan zarar görmektedirler. Bunların büyük bir kısmı zehirlidir, geriye kalan kısmı da kanserojen benzopyrene ve formaldehyde gazlarıdır. Sigara dumanına ne kadar çok maruz kalırsanız, kalp krizi geçirme ve akciğer kanseri olma riskiniz o oranda artar. Gebelikte sigara içen kadınların bebekleri %10-15 eksik kilolu doğdukları gibi ebeveynleri sigara içen çocuklarda astım, üst ve alt solunum yolu infeksiyonları (bronşit, zatürre) riski artmaktadır. İstatistiklere göre, sigara içen annelerin düşük yapma ve ölü doğum yapma oranı içmeyenler göre %50 daha fazladır. Ayrıca, sigara içenlerin bebekleri 21/2 oranında aniden ölüm riski taşır. Gebelikten 4 ay önce sigarayı bırakmak riski ortadan kaldırır.
Sigara ölümcül bir alışkanlıktır. Ülkemizde sigaranın yol açtığı ölümler; trafik, terör, iş kazaları ölümlerinin toplamından beş kat daha fazladır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dünyada en büyük sağlık sorununun sigara olduğunu ilan ederek, her yıl 4 milyon insan sigaradan hayatını kaybettiğini ve eğer, gerekli önlemler alınmazsa bu sayının, önümüzdeki 20 yılda 10 milyona çıkacağını bildirmiştir.

Konu 2 - Çay

Sofralarımızdan eksik etmediğimiz, şiirlere kitaplara konu olan çay tarihi ile de oldukça ilgi çekici. Çayın tarihçesi tahmin edilenden de çok eskilere Çin İmparatorluğunun M.Ö. 2737 yıllarına kadar dayanıyor. Başta medikal sebepler ile kullanılmaya başlanan çay zaman ilerledikçe vazgeçilmesi mümkün olmayan bir içeceğe dönüşen keyifli bir yolculuk süreci geçiriyor.
Rivayete göre Çin ‘in ilk imparatorlarından biri olan Shen Yung, tesadüfen çay yapraklarının suya düşüş anına ve renk verişine şahit olur. Bundan oldukça etkilenen imparator yine rivayete göre 7 yıl boyunca o bölgede kalarak sürekli çay içer. Ardından Kore, Japonya ve Vietnam gibi farklı bölgelere de yayılmaya başlayan çay 18. yüzyılda Portekiz ‘e ulaşır. Çin ‘den giden çay eksperlerinin çay endüstrisini bu alanlara da yayması, geliştirmesi ve İngiltere’nin Portekiz’e gitmesi ile birlikte çay artık Avrupa ‘ya yayılmaya başlar.
Ancak bir çok yerde örneğin Hindistan ‘da çay bir içecek olarak değil medikal amaçlar ile kullanılmaya devam eder, içecek olarak tüketildiği yerlerde ise pahalı bir içecek olarak görüldüğü için sadece özel davet ya da günlerde tüketilir. 1785 yılından sonra üst sınıf içeceği olmaktan çıkıp her kesime yayılan çay artık günlük kullanılmaya başlamıştır.

Çayın Türkiye ‘ye Gelişi

Yaygınlaşana dek büyük yollar kat eden çayın Osmanlı toprakları ile tanışma öyküsü İstanbul ‘da yaşayan bir kaç dükkanın çay ithalatı yapması ile başlıyor. Çayı bu dükkanlardan öğrenen ve ne kadar değerli bir içecek olduğunu fark eden Osmanlı, Çin ‘den çay fidanları getirterek Bursa ‘ya ekmeye çalışıyor. Ancak  hava ve toprak şartları Bursa ‘da çay yetiştirmeye imkan vermiyor.
Atatürk dönemine kadar da çay konusunda bir aşama kaydedilemiyor. Kahve ithalatının oldukça pahalı olması Türkleri çay içmeye yönlendirdi. 1900 ‘lü yıllarda Karadeniz bölgesinde çay üretimi hız kazanıyor ve bu bölgeler artık çay ile anılan yerler haline geliyor.
Öyle büyük bir büyüme yaşanıyor ki 1924 yılında devlet Rize’de çay yetiştirilmesi konusunda bir yasa dahi çıkarıyor. Yapılan geliştirmeler ve yenilikler ile birlikte günümüzde çay üretiminde hala dünyanın ilk 10 ülkesi içerisinde yer alıyoruz.


Konu 1 - Kahve

Kahve sütle birlikte içildiği zaman, vücuda dengeli protein, karbonhidrat ve yağla birlikte girince kişiyi daha uzun süre yok tutuyor. Insülin direncini kırıcı etkisi nedeni ile kişinin tatlı ihtiyacını azaltıyor. Özellikle canı sık tatlı isteyenler, tatlı yerine kahve içerlerse bu ihtiyacın kaybolduğunu göreceklerdir.